Wednesday, October 07, 2009






Muzelerine, tarih kokan binalarina, ilik sonbaharina, o muhtesem Eyfeline, anne icin pek karisik Giray icin pek yorucu yollarina ve toplu tasima araclarina!, pek keyiflendigimiz Disneylandina, kisaca biz sana doyamadik Paris, yine gelecegiz diye not biraktik, notumuzu aldin mi?

Monday, August 31, 2009

Neredeyse hergun tekrar eden diyalog:
-Giray:(Trene adim atar atmaz) Pencere kenari, pencere kenari
(Tren oldukca doludur, Istanbuldaki otobuslerin dolulugu ile kiyaslanmaz elbette)
(Bos bir yer bulunur ve her zaman oldugu gibi , oturanlar capraz oturmuslardir, Giray pencere kenarina oturtulur zorla ama baslar mizmizlanmaya)
-Giray:Elini ver anne (Kenarda oturan kisiye rahatsizlik vermeden el tutulmaya calisilir
yada
Girayin yaninda oturan kiseye yer degistirilmesi icin rica edilir
Cogu zamanda durmaksizin yanima otur anne mizmizlanmalariyla gecen
15 dakikalik yolculuk anneye saatler kadar uzun gelir

Ve bugun yarim saat meyve suyu diye avazin ciktigi kadar bagirarak aglaman.. Senin niye agladigini anlamayan insanlarin uzerimdeki garip bakislari, gerci bir cogu taniyor artik bizi, nede olsa hergun ayni treni paylasiyoruz.Boyle davrandiginda ne kadar uzuldugumu soyledim sana ama anladin mi bilmiyorum.Istasyondaki butun tuzaklardan :kiosk, lolipop,kirtasiyeler, otomatik yiyecek makinalari, nefret ediyorum. Sanki onlar olmasalar etrafta hersey daha guzel olacak.Gerci sonunda anlasildi ki senin derdin meyve suyu degildi, o kadar yorgundun ki, duygularini ve kendini kontrol edemiyordun, meyve suyu sadece bahaneydi, beni kucagina al anne cok yorgunum deyince anlasildi hersey, omuzumda uyuyakaldin.Ah be melegim, yarim saat boyunca aglayacagin yerde bana yorgun oldugunu soylesen, hem benim sinirlerim bozulmazdi, hem sen uzulmezdin.Ne zaman ogreneceksin, duygularini kontrol edip, gercekten hissettiklerini soylemeyi, cok mu sey bekliyorum senden kucuk adamim benim?

Tuesday, July 14, 2009

Hayat oyle hizli akiyor ki, hele hayatimiza sen katildiktan sonra...Ben ise pek cok sey yapmak isteyip, istediklerinin cok azini yapabilen biri olarak, ne zamandir, senin dogumundan sonra ve oncesinde hissettiklerimi yazmak istiyordum sana, duygularimi konusurken yazmaktan daha iyi ifade edebildigimi zannediyorum ama birde kagit uzerinde kalsin istiyorum, kaybolmasin, unutulmasin, cok zor biliyorum ama, denemekten ne cikar.

Sana sik sik soruyorum ya:

- Daha once seni ne kadar cok sevdigimi soylemis miydim sana?

-(Yuzundeki en tatli gulumsemeyle)Evet soylemistin anne, ben de seni cok seviyorum diyorsun sende.



Iste o an;dunyanin en mutlu , en sansli insaniyim ben diyorum, oglum beni seviyor, var mi bunun otesi?

Senin gelisinin kararini vermek cok guc oldu benim icin.Zaman hizla akip geciyordu, beni tamamlayacagini hissediyordum, ama korkuyordum, hemde cok!, iyi anne olamamak sana yetememekti en buyuk korkum.Cocuk yetistirmenin o buyuk sorumlulugu, kendimi dunyaya getirecegim insanin gereksinimlerini karsilayabilecek kadar guclu ve bilgili hissetmememdi beni korkutan, cocuk yetistirmeyle ilgili okunacak kitaplar vardi daha, tamamlanmayi bekleyen isler, planlar vardi. Bana kalsa bu karari hicbir zaman veremeyecektim ya.. Birde farkettin mi bilmiyorum, ben oldukca kararsiz bir insanim (-dim), degisiyorum simdilerde daha cabuk kararlar alip, aldigim kararlardan pisman olmamayi ogreniyorum sayende, pisman olunacak, gecmis icin hayiflanacak vakit olmadigini, bugunu , bu ani doyasiya yasamak gerektigini de hatirlatiyorsun bana, elimden geldigince degisiyorum, sayende...

Beni anne olarak sectigini ogrendigimde hissettigim yogun bir saskinlik, en az onun kadar yogun korku ama daha da yogun mutluluktu, karmakarisik duygulardi hissetiklerim.Hayatimin en guzel donemlerinden biriydi hamilelik donemi, cogunlukla mutlu ve huzurlu, cok sukur saglikli (3 ay boyunca yasadigim mide bulantisindan bahsetmiyorum), dogal olarak hatirladigim ve bana kalanlarin buyuk bolumu guzell anilar, ama zaman zaman galiba depresyondayim diye dusunmedim degil, cok sik olmasada kucuk seyleri takinti haline getirip problem etme huyum da vardir, hamileligimin son zamanlarinda babana zor anlar yasattim, mesela yasadigimiz harabe evi tek basina badana yapmak zorunda bile kaldi. Seni beklerken ise cok guldum, bir o kadar da cok agladim, zaten duygusal olan ben daha da duygusal olmustum. Sende cok duygusal bir cocuksun.(neden acaba?)Kimsenin uzulmesine dayanamiyorsun, buyuk, cok iyi bir kalbin var senin, cok sukur...

Dogdugun gunde beni hazirliksiz yakaladin, nedense bizim belirledigimiz tarihte gelecegine oyle inanmistim ki, yapilmasi gereken en onemli seylerden hastane cantasi hazirlama isini bile son haftaya birakmistim, yanimiza bir fotograf makinasi dahi almadan kavusmaya gittik sana, oyle bir telasla ve mutlulukla.Senin o mis kokulu bebek halinle annenle cekilmis neredeyse hic fotografin yok, uzgunum, diger yandan ne onemi var sen ve biz variz, saglikliyiz ve mutluyuz deyip avutuyorum kendimi, cok sukur...

Sonra senin o mis kokunu icime cekisim, avazin ciktigi kadar aglarken, seni kucagima aldiginda o guzel gozlerini gozume dikip susup bana bakisin, unutabilir miyim o anlari, sanmam, unutamam. Seni tutmayi bile beceremiyordum daha, dokunmaya kiyamayordum ki sana, bakmaya doyamiyordum.Bu seferde meshur guvensizligim devreye girdi, seni doyuramadigimi dusunmeye basladim, hatirlamayalim degil mi bu kisimlari? Gecti bitti, doydun da buyudun de cok sukur...

Hergun bir mucizeydi seninle:guldun,kafani kaldirdin, dondun, oturdun, emekledin, ilk kelimelerin, ilk adimin, uzgunum bircok ayrintiyi hatirlamiyorum bile. Zaten hep ne olur zaman yavas akip gitsin diye dusunurek gecti ilk yillar, sana doymak, her anin keyfini cikarmak istiyordum oysa, zor zamanlar gecirdik, keyfimiz kacti, istedigim gibi yasadim mi o zamanlari, yok sanmiyorum, neyseki yasanilan zor zamanlar geride kaldi ve biz saglikliyiz ve seninde dedigin gibi mutlu bir aileyiz, en onemlisi de bu degil mi?

Dogdugun andan itibaren sana baglanmistim ben, hemde ne baglanmak, cok acemi bir anneydim biliyorum ama ogrenmeye istekliydim anneligi , zaman zaman cok beceriksiz hissettim kendimi, cok bilgisiz, cok yetersiz.Cogu zaman yetersizlik hislerim senin gulumsemenle dagilip gitti, hele sarilip seni cok seviyorum annecim demiyor musun, iste beni dunyanin en mutlu insani yapiyorsun o anda, butun eksikliklerimle iyi bir anne olduguma inaniyorum sonunda. Senden ayrilip calismak zorunda olmak ah nasil zor gelmisti bana, seni ilk krese biraktigimiz gunleri dusundukce kalbimdeki sizi, hissettigim yalnizlik ve caresizlik, cok cok cok zor.Ben istiyorum ki her zaman yaninda olayim,seni tum kotulerden, kotuluklerden koruyayim, tabi ki benim buna gucum yetmez biliyorum, asiri korumaci yonum kisilik gelisimine zarar verebilir biliyorum, mumkun oldugunca sana ozgurluk taniyacagima ve senin ozguveni cok yuksek bir insan olarak, zorluklar karsisinda yilmadan, mucadele etmen icin sana destek olacagima soz veriyorum kendime ve sana.

Seninle tekrar dogdum ben, yine cocuk oldum sayende, senin gozunle gormeye calisiyorum dunyayi, ilk defa goruyormusum gibi heyecanla bakmaya calisiyorum her gordugum cicege, bocege.En yavas hizimla yurumeye calisiyorum yollarda (her zaman olmuyor biliyorum, hayat her zaman teoride oldugu gibi mukemmel degil, elimden geldigince), senin hizina ve enerjine ayak uydurmaya calisiyorum, seni anlamaya calisiyorum, senin ogrenme hizina ve kapasite hayran kalip ogrenme askiyla doluyorum, uykucu degilim eskisi gibi, erkenden kapanmaya hazir goz kapaklarima artik soz gecirebiliyorum, kesinlikle daha enerji doluyum, kolay kirilmiyorum, kolay yikilmiyorum, daha cesaretliyim (bir gun ehliyet alabilecegime bile inaniyorum), daha cok sukrediyorum, onceliklerim degisti, mutlu olmak icin daha cok neden buluyorum, inan bana kendimi senin annen olduktan sonra daha cok seviyorum, kendimle, dunyayla barisigim, daha sabirliyim ve yasamayi cok ama cok seviyorum, seninle saglikla uzun yillar gecirmek istiyorum, arada bir neden 30 yil beklemisim ki sana kavusmak icin diyorum o kadar, evet evet kotu huyum keskelerimi kendime saklayarak ve senin sevgi dolu, durust, yardimsever,duyarli bir insan olacaginda emin, basimi her yastiga koydugumda huzur dolu uyuyorum, iyiki varsin!

Hayatimsin, gunesimsin, hayatima anlam verensin.Senden sonra yasamin ne kadar guzel ve bir o kadarda kisa oldugunu daha iyi anladim, birlikte gecirecegimiz zamanlari saglikla ve doya doya yasayalim istiyorum.Iyi ki iyi ki dogdun meleim, iyi ki senin annenim.

Seni cok ama cok seviyorum,

Annen

Thursday, May 21, 2009

Thursday, April 30, 2009

Diyorsun ki:
Buyunce baba olacagim,babam gibi bir baba olacagim.Sonra dede olacagim (Ah insallah bir tanem insallah, sen ayni baban gibi babalarinda,dedelerinde en iyisi en iyi kalplisi olacaksin eminim)

Giraycim hangi meslegi sececeksin:
Arastirmaci olacagim, volcanologist olacagim.

Dilegim, sevecegin ve mutlu olacagin bir isi yapman gelecekte.Eger bilim adami olmak seni mutlu edecekse, neden olmasin ki, seve seve, gururla..

Calisirken(oyun oynarken) konsantre olarak ve mutlulukla gecirdigin uzun zamanlar, aylardir devam eden volkan askin dolayisiyla hic sikilmadan yaptigin deneyler, okumalar ve arastirmalar ile (ama ben sikildim, volkan konusunu degistirebilir miyiz artik) tam bir proje adami oldugunu istpatliyorsun bize.Sabirli, ilgili, merakli gelecegin bilim adami.

Monday, April 27, 2009

 
Bugun benim dogumgunum.Pastami birlikte ufledik seninle.Hediyeme cok cok mutlu oldum ben, tam gonlume gore bir hediye.Guzel fotograf cekmeyi ogrenmeyi nasil da istiyorum, birde kitabim var tabi, o da hediye.Dilerim omrum yeter okumaya, ben bu hizla gidersem, suphelerim var da.
Yalniz hediyeme ortak oldun.Taktin boynuna makinayi, fotograf cekip duruyorsun, benimde yuregim agzimda birsey olacak makinama.Yavrum dikkatli ol, makinaya bisey olmasin , -bu benim olsun ne olur bu benim olsun , -ama oglum benim dogumgunu hediyem o, -ama ben senden once ufledim mumu anne, o benim hediyem.-Biraz daha buyuyunce sanada boyle bir makina alma sozu vererek , makinami kurtariyorum, simdilik.

Birkac gun once:
-Anne babamla benim bir sirrimiz var
-Oyle mi?Sir iki kisi arasindadir ve baskalarina soylenmez degil mi?
-Peki
-Anne babam sana hediye aldi
-Himm
-Arabanin bagajinda sakliyor
-Baba: Giray, hani bu bizim sirrimizdi ?!?!
Posted by Picasa

Sunday, April 26, 2009

 
Hava cok guzel, mis gibi bahar kokuyor, ama ortalikta hic cocuk yok, oysa sen bir cocuk sesi duysan heyecanlaniyorsun.
-Anne niye hic arkadaslarim gelmiyor parka
-Bir cok nedeni olabilir oglum...
-Anne duydum, duydum cocuk sesi duydum, himmm degilmis :-(
Posted by Picasa

Tuesday, April 21, 2009

 
Basindaki kendi el urununle, cokta sevimlisin yavrum, ostern tavsanim benim.
Posted by Picasa

Tuesday, April 14, 2009

 
Anne ve babanin okuluna gittin.Biz anilarimizi tazelerken, sen 'buyuk' okulumuzu cok begendigini soyledin, abla ve abilere birazcik volkanlardan bahsettin.Elinde Turk bayraginla tum gun gururla gezdin.Ve biz Eskisehirdeki gelismelere hayran kalarak ve guzelim parklarina doyamayarak, tadi damagimizda, anilar yuregimizde donduk.
Posted by Picasa

Saturday, April 11, 2009

 

Buyuk dedeyle, kartanayla tanistin bu bahar.Dedenin traktorune bindin, sokaktaki,parktaki cocuklarla hemen arkadas oldun, anadilini konusmanin verdigi rahatlik ve mutluluk yuzunden okunuyordu. Sokak cocuguna benzedin, eve girmek hic istemedin, cok cok yorgun oldugun bir aksamustu sokakta uyumak istegini belirttin ve hatta sokakta taslarin uzerine yattin. Dogum gunune Istanbuldaki arkadaslarini da cagirma planlari yapiyorsun simdi.Gelemezler yavrum, cok uzak diyorum ama ucakla o kadar da uzak degil ki anne diyorsun.
Posted by Picasa

Monday, March 23, 2009

Dunden beri ateslisin ya askim, bugun seninle evde kaldik.Anne evde ama calismak zorunda, bunu sana anlatmak oldukca guc oluyor benim icin, evdeyken niye seninle oynamayip, seninle ilgilenmeyip bilgisayarin basinda oturdugumu anlayamiyorsun.Zaman zaman ara verdim, arada da seninle birlikte calistik bugun.
Birlikte bilgisayardaki isimizi bitirmistik ki (isimiz yutube'da volkanlari seyretmek), sen kapatma dugmesine basmistin bile, sana daha oncede lutfen bilgisayari kapatma ben calisiyor olabilir oldu mu yavrum demistim oysa.
Giray ne yaptin , ben calisiyordum , sana dugmeden kapatma dememis miydim dedim.
Gozlerin doldu, aliskin olmadigin bu tepki seni uzdi besbelli
Kutuplar erimesin diye kapattim anne! dedin

Senin icin enerji tasarrufunun anlami, kutuplari ve kutuplarda yasayan kutup ayilarinin korunmasi demek

Haklisin yavrum dedim sana, kullanmadigim zamanlarda kapatmam gerekirdi bilgisayari.
Evet anne lutfen bir daha boyle yapma, bir daha bilgisayari acik birakma diyerek bana bugunun dersini verdin.

Canim benim, kendi kucuk ama akli ve kalbi cok buyuk melegim.Senin gibi akilli, duyarli, duygulu bir cocugum oldugum icin sukurler olsun.

Thursday, March 19, 2009

Monday, March 16, 2009

Seni her nekadar bilgisayarla gec tanistirmak istesekte, ister istemez google, firefox, youtube kelime hazinene girdi bile.
Bilgisayarin (bilgisayarimin) basina gectin.
Oldukca bilincli saga sola tikliyorsun, dosyalar acip kapatatiyorsun, googleda nasil oralara ulastigini bir turlu anlamadigim :-), hepte ayni sayfaya ulasiyorsun.
A:Hadi gel yavrum, oynayalim
G: Olmaz anne, simdi calisiyorum, is yapiyorum
A:Ne calisiyormus benim oglum, ne isi yapiyormus
G: Benim isim her yere tiklamak!

Ne guzel bir is tanimi bu, daha guzelini ben bulamazdim, bizim de yaptigimiz hergun durmadan biryerlere tiklamak zaten melegim

Wednesday, March 04, 2009


Oyle yaratici oyunlar oynuyorsun ki son zamanlarda son 1 aydir diyelim beni nasil sasirtiyorsun.Kesiyorsun, yapistiriyorsun ve tasarim yapiyorum, evet aynen oyle diyorsun, tasarim yapiyorum anne. Tasarladiklarini ciziyorsun.
Su resmi olan, ruyadaki canavarlari korkutma makinasi.
Pisletme makinasi yaptin birde. Arkadaslarindan ogrendigin bir kelime, pistole, tasarimin var, roket, cesit cesit volkanlar, geri donusumlu urunlerden yapilmis bir canavar.Koymaliyim buraya, unutmamaliyiz bu gunleri, seninle gecen merakli, neseli, enerjik gunleri.

Tuesday, March 03, 2009

Eve yaklastigimiz anda bagirmaya basliyorsun.
-G:Anane, Anane!
-A:Ananen bugun seni beklememis pencerede, yemek hazirliyordur belki sana
-G:Bence utu yapiyordur
(Biraz dusundukten sonra) Anne, ananem gidince biz ne yapicaz :-(((

Anneannenin yardimini yavrum bile farketmis.Evet anneanne gidince zorlanacagiz yavrum ama onlarin bizden uzakta olsa da saglikli, iyi olduklarini bilmekte, ozlemekte kavusmakta guzel degil mi yavrucugum?
Yardimlarin icin Tesekkurler Annecigim.

Friday, February 27, 2009

Hastalik gunlugune dondu gunlugun biliyorum melegim ama, bugun de su cicegi gecirmeye basladin, biraz ates, bolca kizariklik var vucudunda.Cok sabirli bir cocuksun, kasinmamaya calisiyorsun.Basinda ki sivilcileri elinle kasiyorsun.Giraycim kasima lufen dedigimde.
-Kasimiyorum, mesaj yapiyorum anne, diyorsun
Kulaginda bile sivilcelerin var, kulagina da toz kactigini dusunuyorsun.

Hastaligina uzulmuyorsun, sikayet etmiyorsun bile, biliyorsun ki 1 hafta daha evde ananenle kalacak ve harika vakit gecireceksin.

Sunday, February 01, 2009



En sevdigin ejderhalar, bir de volkanlar.
Ne oynayalim sorusunun iki cevabi var: ejderhacilik yada volkancilik.
Ikisini de yaptin bugun.Oyun hamurlarindan kirmizi bir ejderha.

Yataginda yaptigin kendi tasarimin volkana girmek icin, ozel kiyafet, e tabi ozel kiyafetsiz volkana girip nasil arastirma yapacaksin degil mi?

Giraycim, hadi su volkani toplayalim, yarin yine yaparsin.
Hayir toplama, kalsin.
Sen nerede yatacaksin peki?
Yatagin kenarinda yatarim.

Boyle de kiymetli birsey bu volkan yani.Seni volcanologist seni.

Friday, January 30, 2009

Kitap gibi cocuksun.
Gorduklerin, duyduklarin, okuduklarimiz ve senin hayal ettiklerin sonucunda korkularin basladi, mesela karanliktan korkar oldun.Oysa cok degil daha 3 ay once, seni evde birakip disari gidebilecegimizi soyluyordun bize, oysa simdi odana tek basina gitmekten dahi korkar oldun.

Sonra cok sinirlisin son gunlerde.Tabiki bu durumda cok normalmis, benim canim normal oglum, bir cesit 3 yas krizi geciriyorsun.Kiziyorsun, sesini yukseltiyorsun, hatta seni hic sevmiyorum diyorsun bize.
Tramvaydayiz, inecegimiz duraktan 1 durak once inmek istedin, olmaz yavrum burada inemeyiz dedim sana.Bana bagirarak ve kizarak:
G:Anne sana burada inelim diyorum, sen Hayir Hayir Hayir diyorsun.Boyle dedigin icin seni hic sevmiyorum.
Anne cok saskin cevap vermez
>G:Anne beni duyuyor musun?

Trende:
Bagira bagira konusuyorsun
A: Yavrum biraz kisik sesle konusursun
G: Oho oho yapar, bagirarak konusmaya devam eder.
Ama sesimi kontrol edemiyorum anne.

Thursday, January 15, 2009

Gun icinde gelen telefon eger okulundan ise kalbim en hizlisindan atmaya basliyor.Pek tabi biliyorum ki oglunuz iyi diye aramiyorlar, yine ve mutlaka kotu birseyler oldu.
Bugun yine arandim, kalp carpintisiyla, en hizli sekilde ciktim ofisten.Aslinda kanat takip ucabilmek istiyorum boyle zamanlarda yanina, en kisa yoldan, en cabuk sekilde. Cok ateslenmissin melegim, seni tek basina yatirmislar bir yatak uzerinde yere, cok halsizdin, cok kotu gozukuyordun, ben seni o halde gorunce cok cok uzuldum, ilac verelim Giray'a dedim, okulda ilac yok ilac vermiyoruz dediler, nasil olmaz, ya sen o anda yuksek atesten..dusunmesi bile urkutucu.Gececek yavrum dedim sana, beni duyamiyordun bile.En yakin eczaneden ilacini alip verdim sana.Zor anlarda anneler boyle guclu olurlarmis demek.Oysa senin annen hic sakin degildir, hemen panikler ve eli ayagina dolanir. Ama bugun gerekirse seni kilometrelerce tasiyacak kadar guclu hissettim kendimi.Gececek yavrum gececek, atesin de gececek, kusman de gececek, karninin agrisi da gececek, yine kosup oynayacagiz, hic yorulmadan ve sen yine gozlerini acar acmaz simdi ne oynayalim? sorusunu soracaksin bize.

Wednesday, January 14, 2009

Sabah bir telas ayakkabini giymeye calisiyorsun
Ayakkabi olmuyor, olmuyor acitiyor.
Himm! Ayagin mi buyudu acaba. Olcelim.Evet ya, ayagin buyumus.Daha dun 26 numara giyiyordun, bugun 27 numara olmus o minik, opulesi, sevilesi guzel ayaklarin.
Buyuyorsun hergun ve buyumek icin nasil acele ediyorsun.
Ale ile plan yapiyormussunuz gelecege dair.Siz buyuyunce once Turkiyeye gidecekmissiniz beraber (nasil tanitiyorsan ulkemizi, bravo yavruma).Sonra Afrikaya gidecekmissiniz, gerci benim de gelmeni istiyorsun, tabi seve seve gelirim.Aslanlari korkutmak icinde maskeler takacakmissiniz yuzunuze.
Hayallarin cok olsun, dileklerin gercek olsun biricigim, yavrum benim.

Monday, January 12, 2009

Yine hastasin yavrum, annen dayanamiyor artik seni hasta gormeye. Gece su istedigini soyledin beni cagirdin yanina, baktim sicaksin sicacik, atesleniyorsun.
Sicak olmussun yavrum dedim.
Evet anne bak agzimdan da ates cikiyor, ejderhayim ben, ejderhayim di mi anne`? dedin. Benim saskinlik dolu yuzumu gorunce ise hemen:Ben seninim anne, senin oglunum, Seni cok seviyorum anne dedin hemen.
Bekliyoruz yine arkasindan ne gelecek bu atesli gecenin. Oysa ben bu yil senin az hasta ve cok saglikli gunler gecirmeni dilemistim.Yine de hastaliklar caresiz olanlardan olmasin degil mi yavrucugum?

Thursday, January 08, 2009

Sen 3,5 yasindasin ve en cok oyun oynamayi seviyorsun.Oyun oymamaya doyamiyorsun, oyun en tatli senin icin cok tatli, uykudan da tatli, yemekten de tatli.
Son ilgi alanlarin: Dinazorlar, Ejderhalar ve Uzay . Agzindan ates cikan buyuk ejderhayi satin almak icin para biriktiriyorsun. Bize yardim ettiginde, yada bazen ivir zivir almadiginda, bu istegine ulasman icin kumbarana para atiyoruz.
Sen boyle hayati bir oyun gibi yasarken, annen uzun yapilacaklar listesinde kayboluyor, boguluyor.Seninle yeterince ilgilenemedigini dusunup uzuluyor, zamani durdurup bir soluk almak, yapilacaklari toparlayip, seninle tekrar oyunun icine dalmak istiyor. Mumkun mu? Degil
Ya anne beklentilerini azaltacak ve yapabildikleriyle mutlu olacak yada boyle uzulup zamanini harcayacak.Hayir anne zamanini harcamak istemiyor, senin yanindayken uzgun olmak hic istemiyor.
Ve sadece senin yanindayken seyrettikleri ve duyduklari yuzunden uzgun olmamak icin televizyon seyretmiyor uzun suredir, yuregi artik dayanamadigi icin seyredemiyor, gazete dahi okuyamiyor.
Sali gunu trenle okuluna giderken elimize aldigin gazetede gordun fotograflarini kanlar icinde kalmis o minik yavrularin, senin gibi oyunlarin ve oyuncaklarin icinde kalbolmalari gerekirken, dunyanin en acimasiz yuzunu goren yavrularin, hayatin bu acimasiz gercegiyle karsilasmani istemedim, ama sen israrla sordun ne olmus bu cocuklara dedin?, hasta olduklarini soyledim sana, yetmedi,inanmadin, bulasici hastalik gecirdiklerini soyledim sonra, yine inanmadin ama israrda etmedin daha fazla. Sen okuluna , anne bir kosusturmayla isine gitti, anne arada durdu ve basini kaldirdi, vicdan azabi icinde kivrandi, yuregi yandi, elinden birsey gelmedigi icin isyan etti, lanet etti.Caresizlik cok zor bebegim.
Ulkemdemizdeki ve dunyadaki gelismeler oyle korkutuyor, urkutuyor ki beni...
Seni korumak istiyorum herseyden, sana zarar verebilecek herkesten,kazalardan, belalardan, kotulerden, kotuluklerden.Keske seni ve tum cocuklari koruyabilsem ve cocuklar sadece ve sadece oyunlarin icinde kaybolsa, savaslarda yitip gitmese.